Asgari Ücret Tespit Komisyonu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin başkanlığında Bakanlığın Reşat Moralı Salonu'nda ilk toplantısını yaptı.
Bakan Bilgin, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'de asgari ücretle geçinen 6 milyon civarında çalışan olduğunu hatırlatarak, “Biz, her şeyden önce şöyle bir yaklaşımı önemsediğimizi defalarca ilettik veya açıkladık. O da şu; biz enflasyon ya da ekonomideki dalgalanmalar karşısında emeği koruyacağız, koruyacak bir asgari ücret belirleyeceğiz" ifadesini kullandı.
İşçi ve işveren temsilcilerinin asgari ücretin belirlenmesine yönelik teknik konularda çalışma yürüteceğini kaydeden Bilgin, "Asgari ücretin bir boyutu teknik olarak yani ülkenin içinde bulunduğu enflasyon olur, muhtelif düzeylerdeki harcama kalemlerini dikkate alarak asgari ücretin toplumda ortalama beklentileri karşılayacak, hakkaniyet duygusunu destekleyecek bir oranda belirlenmesidir" diye konuştu.
Bakanlık olarak, Türkiye genelinde bir araştırma yaptıklarını belirten Bilgin, akademik kadronun gerçekleştirdiği bu çalışmada hem işçi hem de işveren kesimine ulaşıldığını söyledi.
Bakan Bilgin, Türkiye ekonomisinin üst üste üç çeyrekte büyüme gerçekleştirdiğine işaret ederek bunun küresel kriz ortamında Türk ekonomisinin nasıl dinamik bir karaktere sahip olduğunu açıkça ortaya koyduğunu kaydetti.
Bu dinamizmin arkasındaki faktörlere değinen Bilgin, ekonomik büyüme süreçlerinde ortaya çıkan sorunların da sosyal politika araçlarıyla çözülmeye çalışıldığını ve bu noktada asgari ücretle ilgili yapılacak düzenlemelerin de önemli olduğunu sözlerine ekledi.
“Ankete Katılan İşverenlerin Yüzde 34'ü 3 Bin 500 ila 3 Bin 750 Lira Görüşünde”
Asgari ücret konusunda yapılan araştırma sonuçlarını aktaran Bilgin, araştırmaya dair şu bilgileri paylaştı:
"2021'in kasım ayında İstanbul'dan Zonguldak'a kadar 26 ilde 604 işverenle görüştük. Muhtelif sektörlerde bu görüşmeyi gerçekleştirdik. Yani Türk üretim yapısının ağırlıklı oranlarını yansıtacak düzeyde işletmelere gidildi ve işletmelerin hem belli oranda sahipleri ile belli oranda da profesyonel yöneticileri ile görüşmeler yapıldı. Onlara 'bir önceki yılla karşılaştırıldığı zaman önümüzdeki seneyi nasıl değerlendiriyorsunuz?' denildiği zaman yüzde 51'inin bir değişim olmayacağını, aynı kalacağını, yüzde 37'sinin çok daha iyi olacağını, yüzde 11'inin de biraz karamsar oldukları, işin kötüye gidebileceğini tahmin ettiklerini görüyoruz. İşverenlere asgari ücretin ne kadar olması gerektiğini sorduk. Burada yaklaşık yüzde 34'ünün 3 bin 500-3 bin 750 lira arasında asgari ücretin olması gerektiği şeklinde kanaate sahip olduklarını gördük. 3 bin 750 ile 4 bin lira arasında olanların oranı yüzde 13, ikinci sırada ise 3 bin 251 ile 3 bin 500 lira arasında yer alan iş işveren grubunu görüyoruz."
“Katılımcıların Yüzde 89'u Ekonomide Büyük Canlılık Yaratacağını Söylüyor”
Bakan Bilgin, araştırmaya ilişkin ayrıntılara şöyle devam etti:
"Asgari ücretin hayat şartlarını nasıl etkileyeceği konusunda yapılan bir değerlendirmede iyi etkileyeceğini, olumlu etkileyeceğini, standartlarını yükselteceğini söyleyenlerin oranı yüzde 42,2. Diğer rakamlara, oranlara da baktığınız zaman zaten görüyorsunuz bir iyimserliğin ifadesidir. Asgari ücretle ilgili artışların hayatı olumlu etkileyeceğine dönük beklentilerle paralel gittiğini göstermektedir. 'Ekonomiyi canlandırır mı?' sorusuna verilen cevap, çok açık bir şekilde ortaya çıkıyor, yüzde 89'u ekonomide büyük canlılık yaratacağını söylüyor. 'İşten çıkarmalara yol açabilir mi?' sorusu çok önemli. İşverenlerin yüzde 74'ü asgari ücret arttıkça işten çıkarmalardan endişe ettiklerini söylemişlerdir. Derinlemesine araştırmanın verilerine baktığımız zaman işverenlerimiz belli bir oranın üzerindeki artışın ancak işten çıkarma ile iş yerinin ayakta kalması arasında bir tercih olacağını söylemektedirler. Bu konuda endişeleri olduğunu görüyoruz. Yine asgari ücretin tüketici fiyatlarını ne düzeyde etkileyeceği konusunda da kanaatleri çok açık bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Sizce 'yeni dönem asgari ücretin ne kadar olması gerekmektedir?' sorusuna verilen cevap da ilginçtir. Bunların içinde çok dikkat çeken bir ayrım var. Firma sahiplerinin yüzde 36'sı 3 bin 500 ile 3 bin 750 lira arasında bir asgari ücret isterken profesyonel yöneticilerin ağırlıklı olan kısmı yani yüzde 34'ü çok uçuk diyebileceğimiz rakamlar 6 bin liranın üzerinde muhtelif rakamlar söylemişlerdir. Dolayısıyla profesyonel yöneticilerle işverenlerin, işletme sahipleri arasında böyle bir farklılaşmanın olmasını anlayabiliriz. Onun da muhtelif sebepleri olabilir. Burada bu oranlara yansımayan bir gerçeği paylaşmak isterim. Küçük işletmeler ve mikro işletmeler elinin altında işçi çalıştıran işletme sahipleri ve profesyonel yöneticiler, mikro işletmeler, daha küçük işletmeleri biliyorsunuz onlar da asgari ücretin yukarıya doğru tırmanmasının ciddi düzeyde işsizliğe yol açacağı, kendilerini sıkıntıya sokup bilhassa 20 kişinin altında işçi çalıştıranların böyle bir sorunu dile getirdiklerini sizlerle paylaşmak isterim."
Araştırmanın diğer kısmının emekçilerle ilgili olduğunu belirten Bilgin, şu bilgileri aktardı:
"Muhtelif işletme düzeylerinde, yani mikro, küçük, orta ve büyük işletmelerde çalışan 2 bin 500 işçimize ulaşılmıştır. Bunların yüzde 13'ü asgari ücret dışında bir işte de çalıştıklarını ifade etmişlerdir. Asgari ücret beklentilerinin ne olduğunu sorduğumuzda ağırlıklı oranın yüzde 37,3 ile 3 bin 751 ve 4 bin rakamı arasında muhtelif şeyler ifade ettiklerini görüyoruz. İkinci bir oranında 4 bin 500 ile 5 bin lira arasında yüzde 21 şeklinde bir aralıkta. Diğerinin yüzde 13'le bir oranda toplandığı görülüyor ama ağırlıklı oranın 3 bin 751 ile 4 bin lira arasındaki rakamlarda toplandığı görülmektedir. Asgari ücretli çalışanlara 'Ailenizde başka bir kişi var mı?' diye sorulduğu zaman bunların yüzde 61'inin 'hayır' dediğini görüyoruz. Dolayısıyla yaklaşık yüzde 40'ının ailede tek ücretli olmadığını göstermesi bakımından da ilginç. Tabi işçilerimiz de asgari ücretin artmasının ekonomiyi açık ara canlandıracağını düşünmektedir. 'Asgari ücretin artması işten çıkarmaya yol açar mı?' Burada da tersi bir eğilim var. İşçilerimizin yüzde 60'ı yaklaşık 'hayır, işten çıkarmaya yol açmaz' diyorlar."
“Kısa Sürede Bu Meselenin Çözüme Kavuşturulacağını Düşünüyorum"
Bakan Bilgin, "İşçilerimize sorulan sorularda da şu ön plana çıkıyor, bilhassa küçük işletmelerdeki emekçilerin üzerinde durduğu husus, biz asgari ücretin, gelirimizin artmasını istiyoruz ama işimizin de devam etmesini istiyoruz. Bu vurgunun özellikle küçük işletmelerde öne çıktığını belirtmek isterim" dedi.
Asgari ücretle ilgili çalışmaların teknik konuların görüşülmesiyle devam edeceğini söyleyen Bilgin, 2022'de uygulanacak asgari ücretin belirlenmesinin dört toplantıyla tamamlanacağını düşündüklerini kaydetti.
Bilgin, "Kısa sürede bu meselenin çözüme kavuşturulacağını, Türkiye'nin toplumsal barışına katkı yapan, aynı zamanda iş verimliliğini artıran işe uyumu, işe dair yabancılaşma karşıtı bir bütünleşmeye entegrasyonu dile getiren çalışanlar açısından özellikle bir rakamda buluşacağımızı düşünüyorum" ifadesini kullandı.
Toplantıya işçi ve işveren heyet başkanlarının açılış konuşmalarının ardından basına kapalı olarak devam edildi. Toplantıda, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun ikinci toplantısını 7 Aralık'ta Türk-İş'te, üçüncü toplantısını 9 Aralık'ta TİSK'te yapması kararlaştırıldı.
Toplantıya işçileri temsilen Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat ve işverenleri temsilen TİSK Genel Sekreteri Akansel Koç katıldı.