Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, TBMM Genel Kurulu'nda konuştu. Abbas; 'Gazze'ye gidiyorum'
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada 'Ben, Filistin liderliğindeki kardeşlerimle Gazze'ye gitme kararı aldım, bunu yapacağım. Bütün gücümle bunu gerçekleştireceğim. Bunun bedeli hayatımız da olsa benim hayatım Gazze'deki bir çocuğun hayatından daha değerli değildir." dedi.
TBMM'de Genel Kurula hitap eden Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas sık sık ayakta alkışlandı.
Tarihi konuşmada Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın, 'İslam hükmünü uyguluyoruz. Ya zafer ya şehadet. Yaşasın Filistin Türkiye kardeşliği.' ifadeleri de ayakta alkışlandı.
İşte Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın konuşmasından satır başları;
"Tahammül edin, sebahat edin ve Allah'tan korkun ki Allah doğruyu söyledi. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kurtulmuş, saygıdeğer milletvekilleri, kardeş Türk halkı. Allahın selamı üzerinizde olsun. Sizlere mübarek Filistin'den, Kudüs'ten geliyorum. Sizlere büyük acıyı yaşayan halkımın mesajıyla gelmiş bulunmaktayım.
İşgalci İsrail'in suçlarına karşı mücadele yürütülüyor. Allah'ın birgün bu mücadeleyi zaferle taçlandıracağına inanıyorum. Konuşmama on binlerce şehidimize rahmetle söze başlamak istiyorum. İsrail'in saldırıları nedeniyle şehit olanları anarak başlamak istiyorum. En sonuncusu da Heniyye'ye karşı işlenen suç olmuştur. Heniyye'nin ruhuna el-Fatiha diyerek okumaya davet ediyorum.
Hepinizi halkımızın adil davasını savunduğunuz için selamlıyorum. Filistin halkına karşı işlenen savaş suçlarına ve soykırıma karşı Filistin'in yanındasınız.
Allah aşkına soruyorum her gün İsrail işgal devletinin Gazze'de yaptıklarına uluslararası toplum nasıl sessiz kalıyor? Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı cesur tutumundan dolayı kutluyoruz. İsrail'in iğrenç suçlarını reddeden ve kınayan tüm siyasi parti ve STK'ları kutluyorum. Filistin halkı ve davasını destekleyen kardeş Türk halkına teşekkür ediyorum. Halkımızın Türk halkını unutması mümkün değil. İsrail'in Gazze'deki soykırımına karşı açılan davaya müdahil olunması kararını da kutluyorum. İsrail ile ticareti durdurması 10 milyon dolarlık ticareti durdu Türkiye, Filistin halkına destek için.
Soykırımın asıl amacı vatan topraklarımızdan Filistin varlığını söküp atmak. 1948 ve 67’de olduğu gibi techir trajedisini yaşatmak istiyorlar. Ama bu asla olmayacaktır. İşgalcileri oradan defedecek Filistinliler.
Şehitlerimize rağmen bizler dik durmaya devam edeceğiz, topraklarımızdan ayrılmayacağız. İsrail’in planlarına karşı çıkan uluslararası yaklaşımlara da karşı çıkıyoruz. Gazze Filistin’in ayrılmaz parçasıdır. Gazze’de bir başka devlet kurulamaz.
Gazze’siz bir Filistin devleti olmaz.
Halkımız teslim olmayacak.
Bizler Gazze’nin imarını tekrar yapacağız.
Ümmetin desteği ile başkenti doğu Kudüs olan devletimizi yapacağız. Bu ne pahasına olursa olsun. Ne kadar zaman alırsa alsın yapacağız. Katiller savaş suçlarından dolayı kurtulamayacak. Bu suçlar da böyle zaman aşımı ile düşmez. Bunlar şüphesiz hesaba çekilecek.
BM ve Güvenlik Konseyi’yle çalışmaya devam edeceğiz. Kardeşlerim hepimiz iyi biliyoruz ki Kudüs özel bir yere sahip. Kudüs’ü şeriften ödün vermemiz mümkün değil. Kudüs'ün Türk halkının kalbindeki konumu biliyoruz. Kudüs ilk kıblemiz, Mescidi Aksa ilk kıblemiz.
Sizin ve bizim için kırmızı çizgidir Kudüs.
Filistin'in biz zerresini gözden çıkaran ne bizden ne de sizdendir. Burası bizlere dinin ve tarihin emanetidir.
Bizler diyoruz ki Gazze şeridi, Batı Şeria ve Doğu Kudüs Filistin devleti tarafından yönetilen bir adadır
Bugün Yahudiler, Amerika’daki Yahudiler. Yüzde 40’ı yaklaşık İsrail’i suçlu görmektedir. İnsanlık ırkçı ayrıma karşı dik duruş gösteriyor. Böyle bir durumda İsrail’in işkencelerine karşı orada işledikleri politikalara karşı uluslararası kuruluşlar sessiz kalamaz. Herkes bizimle hareket ederek bunların durulması için reaksiyon gösterilmelidir. 10 bin kadar tutsak İsrail cezaevlerinde.
Soykırımın asıl amacı Filistin'i yok etmektir.
7 Ekim'den bu yana 40 bin kişi şehit edildi. 10 bin kayıp, 80 bin yaralı var. Bunlara rağmen dik durmaya devam edeceğiz. Bu bağlamda Mısır ve Ürdün'ün tutumlarını takdirlerini karşılıyoruz. Bu tutumlar bizimle tamamen örtüşmektedir. Gazze Filistin devletinin ayrılmaz asli bir parçasıdır. Gazze'de bir başka devlet olamaz, Gazze'siz Filistin devleti olamaz. İlk kıblemiz Kudüs'ten ödün vermemiz mümkün değildir. Filistin toprağının bir taşını gözden çıkaran bizden değildir.
Kudüs kırmızı çizgimizdir.
O toprakların camileri de kiliseleri de bizimdir. Saldırılar sonuç vermeyecek. Barışa giden yol Filistin'den başlar. Gazze, Batı Şeria ve Kudüs Filistin'in bütünüdür. Bütün kardeşlerime ve dostlarıma desteklerinden dolayı teşekkür etmek istiyorum.
Ulusal uzlaşı konusunda görüşmelerimiz devam ediyor. Filistin'in birliği için çalışıyoruz, zaferin en doğru yolu da birliğimizden geçiyor. Bizler ulusal uzlaşıyı gerçekleştiremediğimiz müddetçe kafamızın rahat etmesi mümkün değildir.
ABD veto hakkını kullandı tam 3 kez. Yani İsrail’in saldırılarına dünya dur derken ABD güvenlik konseyinden gelip veto hakkını kullanabiliyor. 14 ülke savaş dursun derken. ABD bir felakettir, felaket devam ediyor.
En önemli şey halkımızın kendi çıkarlarını korumasıdır. Acilen kararların uygulanması çağrısında bulunduk. 80 karar var alınan ama maalesef ABD’nin tutumu dolayısıyla biri dahi uygulanmadı. Güvenlik ve askeri yöntemler sonuç getirmeyecek. Siyasi çözümler ve hukuksal yöntemler barışı getirebilir.
Bizler topraklarımızı bir karış bile parçalayan hiçbir çözüme evet demiyoruz. Önümüzde hiçbir çözüm yolu kalmadı, bu nedenle de ben ve tüm Filistin yönetimi üyeleri Gazze'ye gitme kararı aldık, bunu yaparız. Düşmanlığa karşı beraberiz bunun bedeli hayatımız da olsa.
İsrail'in kısmi çözümlere yönelmesi doğru değildir. Gazze tümüyle bizimdir. batı Şeria ve Kudüs gibi onlar da bizimdir. Biz topraklarımızı bir karış dahi olsa parçalayan çözüme eyvallah demiyoruz. Bundan dolayı burada sizlerin huzurunuzda bir şeyi duyurmak istiyorum; önümüzde bir çözüm kalmadı. Ben, Filistin liderliğindeki kardeşlerimle Gazze'ye gitme kararı aldım, bunu yapacağım. Bütün gücümle bunu gerçekleştireceğim. Bunun bedeli hayatımız da olsa benim hayatım Gazze'deki bir çocuğun hayatından daha değerli değildir.
İslam hükmünü uyguluyoruz. Ya zafer ya şehadet. Yaşasın Filistin Türkiye kardeşliği.
Burada bu makamda uluslararası bir platformda konuşuyorum. Bütün Arap ve İslam liderlerini, BM yetkililerini bu insani görevi birlikte yerine getirmeye çağırıyorum. Amaç barış işe bunu yapalım diyoruz. Güvenlik kuruluna da çağrıda bulunuyorum; uygulanmayan 80 kararı veren kurula sesleniyorum: Bizler Gazze'den sonra Kudüs-ü Şerif'e yöneleceğimizi söylemek istiyorum. Ebedi başkentimize gideceğim.'