Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Sezai Karakoç Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen İlk Oyum Erdoğan'a, İlk Oyum AK Parti'ye Programı'nda yaptığı konuşmada, "Çevremizdeki ateşi bize sıçratmak için sabırsızlıkla bekleyenlerin, pireyi deve yaparak oluşturmaya çalıştıkları iklim sizi asla yanıtlamasın. Olanlara bugüne kadar meydanı bırakmadık, bırakmayacağız" ifadelerini kullandı
"Maşallah bugün Diyarbakır kıpır kıpır yerinde duramıyor" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, gösterilen sevgi ve coşku için teşekkürlerini sundu.
Dün Malatya'da 60 bin kişinin, bugün Diyarbakır'da 70 bin kişinin katılımıyla toplu açılış törenlerini yaptıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Diyarbakırlı kardeşlerimizle samimi bir muhabbetimiz oldu. Hep söylüyorum ya 'Muhabbetten Muhammed oldu hâsıl, Muhammed'siz muhabbetten ne hâsıl?' Hem kendileriyle hizmete açtığımız eser ve hizmetlerin sevincini paylaştık hem de geçmişten bugüne bir Diyarbakır muhasebesi yaptık." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceden programladığı gibi 15 Ekim'de Diyarbakır'a gelebilmiş olsa Sur Kültür Yolu Festivali'ne de katılmış olacağını, Amasra'daki maden kazası sebebiyle program ertelendiği için festivale yetişemediğini hatırlatarak, "Ancak ilk gününden son gününe kadar Sur Kültür Yolu Festivali'nin özellikle de gençlerimizin sahip çıkmasıyla nasıl coşkulu bir şekilde yapıldığını takip ettim. Burada hem ülkemize hem Diyarbakır'a yakışır dünya çapında bir kültür faaliyeti yürütüldüğünü gördüm." şeklinde konuştu.
Bu gurur verici etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçen Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ve ekibini kutlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'ın yanı sıra İstanbul, Ankara, Konya ve Çanakkale'de yapılan festivali yaygınlaştıracaklarını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'ın bu festivalin her yıl düzenlenen şehirlerarasında yer aldığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"Festivalimizi her yıl değişen 5 büyükşehre de yaygınlaştırarak tüm vatandaşlarımıza ulaştırmak istiyoruz. Önümüzdeki yıl Kültür Yolu'nu yapacağımız şehirleri İzmir, Adana, Gaziantep, Erzurum ve Trabzon olarak belirledik. Ülkemizin güzelliklerini ortaya koyan her faaliyet her gayret bizim için önemlidir. Milletimizin ve coğrafyamızın asırlık ihmallerini son 20 yıldır hayata geçirdiğimiz eser ve hizmetlerle gidermenin mücadelesini verdik.
Hamdolsun bugün ülkemize kazandırdığımız bu güçlü altyapının üzerinde çok daha büyük hedeflere doğru yürüme imkânına sahibiz. Gelişmiş ülkeler dahil dünya ekonomik krizlerle, güvenlik kaygılarıyla, siyasi ve sosyal kaos tehditleriyle boğuşulan bir dönemden geçiyor. Bu sıkıntılı fotoğraf içinde Türkiye emin ve kararlı adımlarla yoluna devam ediyorsa gerisinde böyle bir emek ve mücadele vardır. Ülkemizin sahip olduğu kalkınma altyapısının ve demokratik kazanımların bizi getirdiği bu seviyeyi daha ileriye taşımak istiyoruz."
Salondaki gençlerin tezahüratları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ben de sizinle gurur duyuyorum. Birileri diyor ki 'AK Parti'nin gençliği yok.' Buyurun gençlik burada. Bu gençler önümüzdeki haziranda sandıklarda o birilerine gereken dersi verecek. Yaşınız doldu biliyorum, onun için de buradasınız. Milletimizin her bir ferdinin özellikle de sizlerin daha fazla desteğini talep ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çevremizdeki ateşi bize sıçratmak için sabırsızlıkla bekleyenlerin, pireyi deve yaparak oluşturmaya çalıştıkları iklim sizi asla yanıtlamasın. Bunların derdi ne sizlersiniz ne de ülkemizdir. Kendi kısır çıkar hesaplarının yükünü milletimizin omuzuna yıkma peşinde olanlara bugüne kadar meydanı bırakmadık, bırakmayacağız. Kimsenin değil kendi oyun planımızı takip ederek, hem özgürlüğümüze sahip çıkacağız hem refahımızı artıracağız. Sahte yüzlerin, sahte söylemlerin, sahte duruşların maskelerini birer birer indireceğiz. Kendi ikballerini bu ülkenin, 85 milyon vatandaşının felaketine bağlayanların hesaplarını tepetaklak edeceğiz. Türkiye Yüzyılını sizlerle beraber yükseltecek sizlerle beraber zirveye taşıyacağız.
İstasyon Meydanı'nda toplu açılış töreni düzenlediklerini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün Diyarbakır çevre yolunun açılışını yaptık değil mi? Yolun güzelliğini gördünüz değil mi? Biz bu güzelim yolları yaparız ama HDP'si ve diğerleri sadece laf üretirler. Farkımız bu. Onlar Kandil'e yol ararlar. Biz halkımıza modern yollar yaparız. Farkımız bu. Biz, 'Hep birlikte Türkiye'yiz' derken, 'Türkiye Yüzyılı'nı birlikte inşa edeceğiz' derken birileri gibi istismar yapmıyoruz." ifadelerini kullandı.
Hayatının her döneminde olduğu gibi bugün de bütün yolları gençlerle birlikte yürüdüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Her mücadelemizi onlarla birlikte gerçekleştiriyoruz. Ben gencim. Niye? Çünkü gençlerle beraberim. Sizinle beraber yol yürüyenlerin ihtiyarlaması mümkün değil. Beraberiz, biriz, kardeşiz, hep birlikte Türkiye'yiz. Gençler; nereye gidersek gidelim, milletimizle özellikle gençlerimizle bir araya gelmeye önem veriyorum. Çünkü biz Diyarbakır'ın ciğeri, meftunesi varken birileri gibi FETÖ'cülerle benzin istasyonlarında hamburger yemenin, kapalı kapılar ardında iş çevirmenin derdinde değiliz. Gençlerimizin heyecanından ve coşkusundan ne kadar çok istifade edersek kendimizi o kadar bahtiyar addediyoruz.
Sadece son 2 yılda 15 farklı şehrimizde 25 buluşma gerçekleştirerek her kesimden, her yaştan, her eğitim kademesinden gençlerimizle hem sohbet ettik hem güzel vakit geçirdik. Diyarbakır'a geçtiğimiz yıl yaptığımız ziyarette de gençlerimizle bir araya gelmiştik. Ülkemizde, 2023 seçimlerinde ilk defa oy kullanacak toplamda 6 milyonun üzerinde, sadece Diyarbakır'da 172 bine yakın gencimiz var. Dolayısıyla biz bu buluşmalarla aynı zamanda gençlerimizde ortak geleceğimizi şekillendiriyoruz."
"Huzur ikliminin olumlu sonuçları"
Gençlik Kolları Başkanlığının düzenlediği, "İlk Oyum Erdoğan'a, İlk Oyum AK Parti'ye Programı"nın aslında Türkiye Yüzyılı'nın ayak sesleri olduğunu bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır'ın; tarihiyle, türküleriyle, lezzetleriyle, muhabbetiyle ve hepsinden önemlisi insanıyla ayrı güzellikte bir şehir olduğunu söyledi.
"Yıllarca terör örgütlerinin baskısı altında, insanların güvenliklerinden endişe duyarak yaşadıkları Diyarbakır, artık geride kaldı." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Diyarbakır, şairin, 'Bunlar engerekler ve çıyanlardır. Bunlar aşımıza, ekmeğimize göz koyanlardır.' diyerek tarif ettiği eşkıyalardan kurtuldukça özünü yeniden bulmuştur." ifadesini kullandı.
Bugün gündüzüyle gecesiyle huzur dolu bir Diyarbakır olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Surların, camilerin, kiliselerin, taş binaların, buram buram tarih kokan silüetleri belirgin hale gelmiştir. Hevsel bahçelerinin bitkileriyle, kelebekleriyle, çocuklarıyla, neşesi yerine gelmiştir. Şehrin dört bir yanında, ardı ardına yükselen fabrikalarda işine, aşına, geleceğine sarılan insanların alın terlerinin bereketi, haneleri doldurmuştur. Bu huzur ikliminin olumlu sonuçlarını, insanımızın günlük hayatından ekonomiye kadar her alanda görmek mümkündür. Bugün buradaki buluşmamızı da Diyarbakır'ın yeniden ülkemizin önde gelen sanayi, ticaret, kültür, sanat ve elbette gastronomi şehri haline gelme iradesinin bir sembolü olarak telakki ediyorum."
"Sadece son bir ay içerisinde Sayın Putin'le 5 kez görüşmemiz var"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılış konuşmasının ardından programı sohbet şeklinde devam ettirmek istediğini söyledi.
Programda bulunan gençlerden biri, Batman'da geçen yıl gerçekleştirilen gençlik buluşmasında bir katılımcının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı Kürtçe selamlamasından etkilendiğini belirterek, "Kürtçe konuşmanın yasaklandığı ve Kürtçe konuşanların zindanlara atılıp işkence gördüğü Diyarbakır'dan ben de sizleri Kürtçe selamlamak istiyorum." ifadesini kullandı.
Genç, Kürtçe "Değerli Cumhurbaşkanım hoş geldiniz, sefa getirdiniz. Hepimiz sizi canı gönülden, yürekten çok seviyoruz ve çok değer veriyoruz. İyi ki varsınız." dedi.
Dicle Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi öğrencisi, 19 yaşındaki genç ise ilk kez oy kullanacağını belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, "Türkiye'ye doğal gaz merkezi kurulabilir" açıklamasını ve Türkiye'nin tahıl koridoru sürecini nasıl sağladığını sordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gencin sorusunu şu şekilde yanıtladı:
"Özellikle tespit ettiğiniz soru, şu anda ekranları başında bizi izleyen milletim için çok büyük önem arz ediyor. Tabii biz, dünyaya malum hamburger yemeye gitmedik. 20 yıldır, gerek Başbakanlığım gerek Cumhurbaşkanlığım döneminde, dünya liderleriyle sürekli görüşme halinde olduk. Sadece son bir ay içerisinde Sayın Putin'le 5 kez görüşmemiz var. Zelenskiy ile aynı şekilde. Öbür tarafta ABD başkanıyla telefon diplomasisiyle görüşmelerimiz var. Eğer siz, bu tür görüşmeleri yoğunlaştırırsanız, bir araya gelirseniz onlarla siyasi, ticari, ekonomik, kültürel ilişkilerinizi arttırırsanız, tabii ki bu dostluk ne yapıyor? Zirve yapıyor. İşte biz bunu başardık. Biz bunu başardığımız için de o kritik dönemde Sayın Putin ile, Zelenskiy ile burada aracı olabilir miyiz diye bir adım attık ve her iki taraf da önce Antalya'ya dışişleri bakanlarını gönderdiler.
Daha sonra Dolmabahçe'ye bu tahıl koridoruyla ilgili adımı atmak için yine heyetlerini gönderdiler. Bu tahıl koridorundan şu anda 8 milyonu (ton) aşan bir tahılı dünyaya servis ettik. Sayın Putin'le yaptığımız son görüşmede de kendisinden, özellikle tabii bu arada, tahılın dışında bir de Afrika ülkesi başta olmak üzere, oraların az gelişmiş veya geri kalmış ülkelerine neler aktarabiliriz, bunun adımlarını attık. O da neydi? Gübre konusu. Olay sadece tahıl değil. Gübre var. Çünkü kuraklığın yoğun olduğu bu ülkelere bir de gübreyle onların bu sıkıntısını gidermeniz gerekiyor. Sayın Putin'le yaptığım son görüşmede bunun da önünü inşallah aşacağız. Böylece bu az gelişmiş, gelişmekte olan ülkelere tahıl ve gübreyle bu adımı atacak ve Türkiye olarak dünyadaki farklı yerimizi ispat edeceğiz."
2023'te yapılacak seçimleri anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gençlerimizle beraber şu 7 ay içerisinde çok çalışacağız. Sandıkları da haziran ayında beraber patlatacağız. Dünya Türkiye'nin ayağa kalkışını bekliyor. Bugün Diyarbakır Çevre Yolu'nun açılışını yaptık. Bugüne kadar buralarda bunların bir adımı var mıydı? Yok. Şu anda rahmetli üstat Sezai Karakoç'un adının verildiği bu kültür merkezinde beraberiz. Kültür bizim işimiz, altyapı bizim işimiz." diye konuştu.
Bir gencin, "İlk oyunuzu kullandığınız seçimi hatırlıyor musunuz? Nasıl hissetmiştiniz? O dönem sizin oy eğiliminizi belirleyen etmenler nelerdi?" sorusuna Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İlk oyu rahmetli Erbakan Hocamıza vermiştim. Onlar ne diyordu, 'Parlamentoyu çoluk çocuğa mı bırakacaksınız?' Biz çoluk çocuğa bırakmadık. Biz Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaştasın anlayışıyla gençlerimize bıraktık." yanıtını verdi.
"Yasal olarak bir sıkıntı yok ama anayasal olarak değişiklik yapalım"
Üniversite öğrencisi Merve Karakayalı'nın başörtüsü meselesinin çözümü sürecinde unutamadığı bir anısını olup olmadığını sorması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Kızlarım imam hatip okulunda başörtülü olarak okula sokulmuyordu. Böyle bir dönem yaşadılar. Ben mecburen bir kızım için benim imam hatipten arkadaşım olan ve bir imam hatipte müdür olan arkadaşımla görüştüm. 'Kızım başörtülü derslere giremiyor' dedim. 'Başkan ne düşünüyorsun, gönder bana' dedi. Kızımı bir kız arkadaşıyla o imam hatibe gönderdim. Kızım orada imam hatibi bitirdi. Bu ülkede ne çileler çekildi. Yeğenlerim giremiyordu, anneleri gidip imam hatibin kapısında kızlarının girişini bekliyordu. Üniversitelerde başörtülü kızlarımızın başlarından başörtüsünü polis kardeşlerimiz almak zorunda kalıyordu. Genel başkan yardımcısı olan kadın o zaman İstanbul Üniversitesinin ikna odalarının başında bulunuyordu. O zaman televizyon oturumlarından başörtüsüne 'bez parçası' diyen Bay Kemal, şimdi utanmadan sıkılmadan 'Ben çözeceğim' diyor. Böyle bir problem yok ki artık. Başörtülü kızlarımız eğitim öğretime gidiyor, valimiz var, silahlı kuvvetlerde artık askerimiz var, hâkim ve savcı var. Ey Bay Kemal. Biz şimdi diyoruz ki; başımıza bir daha bu dertler gelmesin, onun için hazırlığımızı yapıp Anayasa değişikliği yapalım ve yola böyle devam edelim. Zaten yasal olarak bir sıkıntı yok ama anayasal olarak da böyle bir değişikliği yaparsak bunların yapacak bir şeyi kalmaz."
"Şiir okuyanların cezaevine girmediği bir Türkiye'nin özlemini yaşıyorum demişti"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, başka bir gencin, Ahmet Kaya ile olan samimiyetini anımsatıp, onunla olan bir anısını paylaşmasını istemesi üzerine, şunları anlattı:
"Belediye başkanlığım döneminde Sayın Kaya ile bizim ilişkimiz baya ileriydi. Hatta bazı programlarıma özellikle rahmetli Ahmet Kaya'yı davet ederdim. Mesela bunlardan biri Ali Sami Yen Stadı'nda yapılan programdı. O programa da katılmıştı. Hepsinden öte, ben cezaevine gireceğim günün arifesinde büyük bir program düzenlenmişti. 1 milyona yakın insan o gece oradaydı. O gecenin önemli sanatçılarından bir tanesi Ahmet Kaya idi. Tabii Ahmet Bey'in orada çok önemli bazı ifadeleri vardı. 'Şiir okuyanların cezaevine girmediği bir Türkiye'nin özlemini yaşıyorum' demişti. Önceleri Ahmet Kaya'ya methiyeler düzenlerin bir törende nasıl terbiyesizlikler yaptıklarını, nasıl tabak çanak kırmak suretiyle Ahmet Kaya'nın adeta üzerine saldırdığını gördüğümüzde bunların nasıl çok yüzlü olduklarını hatırlıyorum. Yedikule'deki o konuşma unutulur gibi değil. Başbakanlığım döneminde Sayın Kaya'yı ülkemize getirmeyi arzu ettim. Ailesine bu konuda daveti yaptım. O zaman aile buna sıcak bakmadı. Bölgenin önemli bir temsilcisi olarak, duyguların onun sesinde, sazında yer edindiği bir sanatçı olarak, bir devirdi geldi geçti. Onun için tekrar ailesine başsağlığı, kendisine rahmet diliyorum."
"Ben gençlere tavsiye ediyorum, Nuri Pakdil'i muhakkak okuyun"
Bir genç kız Diyarbakır'da düzenlenen Sur Kültür Yolu Festivali'nde kentin kültürel zenginliğinin dünyaya tanıtıldığını, yıllarca silah seslerinin gölgesinde kalan bölgede bu kez sanatın ve sanatçının sesinin yükseldiğini ancak kimilerinin bundan rahatsızlık duyduğunu, bu süreçte kimin gerçekten Kürtlerin yanında olduğunu bir kez daha gördüklerini belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve emeği geçenlere teşekkür etti.
Bir başka genç ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bir konuşmasındaki "Muhafazakâr devrimcilerle 2023'ü başarıyla bitireceğimize inanıyorum" sözlerini hatırlatarak, "Muhafazakâr devrimci ne demek? Muhafazakâr devrimci gençler nasıl olur?" sorusunu yöneltti.
Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Muhafazakâr devrimcilerin özellikle kimliği millidir, yerlidir ve vatanseverliktir. Ve muhafazakâr devrimcilerin bütünüyle hedefi ülkesini muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarmaktır. Onun için Nuri Pakdil'i oku. Ben gençlere tavsiye ediyorum, Nuri Pakdil'i muhakkak okuyun. Çünkü 'En büyük muhafazakâr devrimci benim' diyor." ifadesini kullandı.
"Herhalde izin verdiler"
Mardin'in Nusaybin ilçesinde PKK'lı teröristlerce 2 yıl önce düzenlenen saldırıda şehit olan inşaat mühendisi Mazlum Gözenoğlu'nun kız kardeşi Jiyan Gözenoğlu ise terörle mücadelede gösterilen başarıdan dolayı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür ederek, terörü ve terörü destekleyenleri lanetledi.
Gözenoğlu'nun daha sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ABD ziyaretini hatırlatarak, "Kiminle bilmiyoruz ama birileriyle görüştü. Adaylık meselesi gündemdeyken Amerika ziyareti bizlere çok manidar geldi. Siz bu ziyareti nasıl yorumluyorsunuz?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
"Şimdi bu ziyareti ben yorumlarsam benim için ayıp olmaz mı? Galiba dün bir televizyon programında aday olduğunu açıklamış, herhalde izin verdiler. İzin verdikleri için o da adaylığını Sivas'ta bir yerel radyoda açıkladı. Hayırlı olsun. Bu isabetli bir şey oldu. Türkiye, evet Bay Kemal gibi bir adayı görmekle inşallah nasıl bir cumhurbaşkanlığı yarışını görecek, bunu beraber yaşayacağız. Bizim bir sıkıntımız yok. Tamam. Onlar bugüne kadar bu ülkede ne yaptılar, hangi yatırımı yaptılar, ellerindeki bu kadar belediye başkanlarıyla ne çıkardılar, çıksınlar bunları konuşsunlar. Biz de bugüne kadar 20 senede ne yaptık A'dan Z'ye hepsini milletimize anlatacak, yolumuza devam edeceğiz. Durmak yok, yola devam."
Sezai Karakoç'un "Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine" şiirini okudu
Bir başka genç kız ise şu an Diyarbakır'ın Sur ilçesi yakınlarında olduklarını ve yıllar önce buraların terör örgütünce yakılıp yıkıldığını anlatarak, "Maalesef ki hiçbir kutsalımıza saygı gösterilmeden camilerimize kadar girilip içleri yakıldı ve oralar karargâh haline getirildi. Bize bu acıyı, bu zorluğu, bu darlığı ve sıkıntıyı yaşatanları unutmadık, unutmayacağız. Bir Kürt kızı olarak sizinle gurur duyuyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a uzun ömürler dileyen genç kız, o dönem acı bir kayıp yaşadıklarını, Yasin Börü ve arkadaşlarını şehit verdiklerini anımsatarak, "Şu anda sizin huzurunuzda Yasin Börü ve arkadaşları için Fatiha okumak istiyorum." dedi. Genç kızla birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan ile salondakiler de Fatiha okudu.
"Biz sizin şiir okumanızı çok seviyor ve büyük bir keyifle dinliyoruz." diyen bir genç kızın ise Sezai Karakoç'un memleketinde, onun adının verildiği bir kültür merkezinde olduklarını hatırlatarak, onun şiirlerinden birini okumasını istemesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karakoç'un "Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine" şiirini okudu.
Program sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan, sahnede gençlerle hatıra fotoğrafı çektirdi.